Amaç:
İlgili çalışmalarda, iyileşen ve plazmaları SARS-CoV-2'ye karşı antikorlar içeren COVID- 19 hastalarından toplanan konvelesan plazma (KP) uygulanmasının güvenli olduğunu ve COVID-19 hastalarının tedavisinde etkili olabileceğini öne sürülmekte. Bu çalışma, pozitif SARS-CoV-2 PCR'yi takiben uygulanan KP dozlarının sayısının, IgG oranının gücünün ve KP uygulama süresinin 30 günlük hastane içi mortalite üzerinde bir etkisi olup olmadığını araştırmayı amaçladı.
Gereç ve Yöntem:
Bu tek merkezli retrospektif çalışma, hastaneye yatırılan ve ciddi/kritik COVID- 19 hastalığı kriterlerini karşılayan ve KP alan hastalarla yapılmıştır. Demografi, komorbiditeler, ek ilaçlar, semptomların başlangıcı, SARS-CoV-2 PCR testi ile hastaneye yatış arasındaki süre, ilk KP uygulamasının zamanı, laboratuvar sonuçları, solunum desteği ihtiyaçları, O2 satürasyonu, başlangıçtaki ateş, APACHE II skorları ve SOFA skorları kaydedildi.
Bulgular:
Yaş ortalaması 64,2±14,5 (19-91) olan 224 hastanın 143'ü erkekti. En yaygın komorbiditeler hipertansiyon ve konjestif kalp yetmezliği idi. Kronik böbrek yetmezliği, mekanik ventilasyon ihtiyacı, PO2/ FiO2 <300, klinik olarak hızlı ilerleme, inatçı ateş, SOFA skorunda artış ve artmış vazopresör ihtiyacı mortalite artışı ile ilişkilendirildi. APACHE II puanları açısından ölen (14,0±8,2) ve yaşayan (8,74±5,28) grupları arasında istatistiksel olarak anlamlı fark vardı (p<0,001). Uygulanan KP ünitesi sayısı, KP ünitelerindeki IgG oranının gücü ve KP uygulama zamanlaması, solunum desteği ihtiyacı ve ölüm oranı üzerinde hiçbir etkiye sahip değildi. 11 (%0,5) hastada KP ile ilişkili komplikasyonlar görüldü.
Sonuç:
Sonuç olarak, KP tedavisi, şiddetli/kritik COVID-19 hastalarında sağkalım veya diğer pozitif klinik sonuçlarla ilişkili değildi.
Anahtar Kelimeler: şiddetli/kritik COVID-19, yoğun bakım ünitesi, konvelesan plazma, IgG oranının gücü, SOFA skor, APACHE II skoru, makrofaj aktivasyon sendromu