Amaç:
Türkiye’de son yıllarda beyin ölümü teşhisi ve organ bağışını arttırmak amacıyla teşhis yöntemlerindeki değişiklikleri de kapsayan pek çok yeni uygulama yapılmasına rağmen bunların etkileri ile ilgili bilgilerimiz sınırlıdır. Bu çalışmanın amacı İzmir’de organ bağışının mevcut durumunu anlamak ve yeni düzenlemelerin beyin ölümü teşhisi ve organ bağışı üzerinde herhangi bir etkisi olup olmadığını öğrenmektir.
Gereç ve Yöntem:
Bir üçüncü basamak üniversite hastanesinde Ocak 2001 ve Aralık 2016 arasındaki beyin ölümü teşhisi konan tüm hastalar, hasta verileri, organ nakli durumu tıbbi kayıtlardan elde edildi.
Bulgular:
Çalışma süresince beyin ölümü teşhisi konan 303 hasta mevcuttu. Pediatrik grupta (n=42) en çok görülen teşhis travmatik beyin hasarıydı (%42,9). Bu hastalardan 12 hasta (%28,6) donör oldu. Yetişkin hasta grubunda (n=261) en sık görülen teşhis intrakraniyal kanamaydı (%39,8) ve 97 hasta (%37,2) donör olmuştu. beyin ölümü teşhis hızı yıllar içerisinde artmıştı (yasal düzenlemeden sonra %0,59’dan %0,67’ye yükselmişti), ancak organ nakil hızında artış yoktu (düzenlemeden önce %39,5, düzenlemeden sonra %26,5). Organ nakli yapılamamasının en sık görülen sebebi hem pediatrik, hem de yetişkin hasta grubunda hasta yakını reddiydi (pediatrik %83,3, yetişkin %86,6).
Sonuç:
Çalışma İzmir’de beyin ölümü teşhisinin yıllar içerisinde artmasına rağmen organ naklinin hala düşük kaldığını göstermektedir. Farkındalığı arttıracak ve organ nakline bakışı değiştirecek yeni stratejiler en kısa zamanda planlanmalıdır.
Anahtar Kelimeler: Organ bağışı, beyin ölümü, hasta yakını reddi