Amaç:
Çalışmada skorlama sistemlerinin COVID-19 şiddetini belirleyip belirlemediğini araştırdık.
Gereç ve Yöntem:
01.09.2020-31.04.2021 tarihleri arasında yatan COVID-19 hastaları retrospektif olarak incelendi. Başvuru günündeki National Early Warning Skoru (NEWS), Modifiye Early Warning Skoru (MEWS), Rapid Emergency Medicine Skoru (REMS), quick sequential organ failure assessment skoru (q-SOFA), CURB-65, MuLBSTA ve ISARIC 4C skorları hesaplandı. Skorlama sistemlerinin mekanik ventilasyon (MV) ihtiyacını, yoğun bakım (YB) yatışını ve 30 günlük mortaliteyi öngörme kapasitesi incelendi.
Bulgular:
Toplam 292 hasta dahil edildi, 137’si (%46.9) kadındı, yaş ortalaması 62.5±15.4 yıldı. Hastaların 69’unun (%23.6) YB yatışı gerekti, 45 (%15.4) hastada MV’a ihtiyaç duyuldu ve 49 (%16.8) hasta 30 gün içinde öldü. qSOFA ile MV ihtiyacı arasında bir ilişki bulunmadı (p=0.167) ancak diğer tüm skorlama sistemleri ile MV ihtiyacı, YB yatış ve 30 günlük mortalite arasında istatistiksel olarak anlamlı bir ilişki bulundu (p<0.05). ROC eğrisi analizlerinde eğri altında kalan alanı en yüksek olanlar ISARIC-4C (optimal cut-off >5.5) ve NEWS (optimal cut-off>3.5) iken en düşük qSOFA idi.
Sonuç:
İlk başvurularında ISARIC-4C ve NEWS başta olmak üzere mevcut skorlama sistemleri kullanılarak COVID-19’un şiddeti tahmin edilebilecektir. Böylece gerekli müdahalelerin daha erken yapılarak mortalite ve morbiditenin azaltılabilecektir.
Anahtar Kelimeler: COVID-19, ISARIC-4C, Mortalite, NEWS, Skorlama sistemleri